Panik atak günümüzde birçok kişide sıkça görülen bir durumdur. Uzmanlar panik ataklara yoğun sıkıntı nöbetleri diyor. Bir nevi stres bozuklukları ve birtakım etkenlerin bir araya gelmesiyle oluşan sıkıntı dönemdir. Aniden ortaya çıkabilir ve zaman zaman sık sık tekrar eder. Panik atakların sonuçları bazen çok kötü durumları meydana çıkarabiliyor. Kalp krizi, felç gibi sağlık sorunları baş gösterebiliyor.

Birtakım ilaçlar, psikoterapi ile tedavi edilebilen panik atak, kişilerin fiziksel veya psikolojik olarak kendilerini yoğun şekilde huzursuz, gerginlik içinde hissetmesine neden oluyor. Tabi bu süreçler dışında kişilerin kendilerini iyi hissetmesi, kafeinli içeceklerden uzak durdurması, yeterince uykunun alınması, düzenli beslenmenin önemi gibi konularda da bilinçli olması şart.

Panik Atak Belirtileri

Panik atak teşhisi genelde 4 unsurun bir araya gelmesinden sonra belirginleşir. Göğüs ağrısı yada göğüs üstünde sıkışma, soğuk terleme, soluğun bir anda kesilmesi, uyuşmalar veya karıncalanmalar, bulantılar veya karın ağrıları, bir anda gelen ölüm korkusu, kontrolü kaybetme, bilinçaltı depresyon, çıldıracak olma hissi, boğulur gibi daralmalar, baş dönmesi, sersemleme, düşecek gibi olma veya bayılacak hissi, üşüme, ürperme veya titreme, sarsılma, çevredekileri farklı görme, kalbin sürekli yada hızlı vurması, nefeste darlık, çarpıntılar, kalabalık ortamlarda sıkıntı, kalabalık ortamlarda daralma veya uzak durmak gibi unsurlar panik atağın en önemli belirtileridir. Bu belirttiğimiz 4 unsurun bir araya gelmesi demek sizde panik atak olabileceğinin büyük kanıtıdır.

Panik Atak İlk Yardımı

Panik atak yaşları genellikle 20-24 arasıdır. Panik atak erkeklere oranla kadınlarda 2 kat daha sık görülür. Psikolog Uzman Tom Killber adlı bir doktor yaptığı araştırmayla kadınların kalp krizi geçirdiği anların %80’inin panik ataktan geldiğini tespit etmiştir. Panik ataklar, stres, iş kaybı, ameliyat, doğum zorluğu, kötü beslenme ve duygusal anlarda çok sık ortaya çıkabilir. Panik atak yaşayan kişi öncelikle oturtulmalı ve yavaşça derin derin soluk alıp vermelidir. En az 4 saniye süreyle burundan soluk alıp 4 saniye arayla ağızdan soluk vermelidir. Panik atağın zarar veremeyeceği vurgulanmalı, düşüncelerin kafadan atılması konusunda telkinde bulunulmalı, kaygılı anlar yok edilmeli, kişiye pozitif sözler ile moral verilmelidir.