Belçika yapımı unutul-mayan filmlerden biri daha… Filmde saygın bir işe sahip olan kahramanımız ü ve alımlı eşi ve bir de küçük kızları mutlu bir yaşam sürmekteler. Yaşamın mutluluk verici olduğuna ve bu mutluluğun sürekliliğine aldanmamak lazım…
Gecelerin birinde ailesiyle benzin almaya giden kahramanımız, karısının markete uğraması ve orada bir psikopat tarafından dövülerek öldürülmesi ardından karısını markete kadar takip kahramanımız karısının cansız bedenin yerde görüverir. Karısının katili ile kapıda karşılaşırlar. Fakat katil çok daha atik ve güçlüdür.
Het Vonnis – The Verdict izlenecek film…
Kahramanımızı alt eder. Yere düşürür ve yumruklar. Arabadan inen küçük kızı ise yoldan geçen bir araba ezer, öldürür. Tüm bu olaylar birkaç saniye içinde olur. 3 Hafta komada kalan kahramanımız, uyandığında karısının ve kızının öldüğü haberini yakın arkadaşlarından alır.
Ortada kamera görüntüleri yoktur. Şahit yoktur. Kızının ölümü ise trafik kazası sonucu ölüm olarak kayda geçer. Nasrettin hoca meselesindeki “ hırsızın hiç mi suçu yoktur?”…
Filmdeki senaryoya göre öyle görünüyor. Birkaç ay sonra katil hırsız hapisten salınır. Fakat kahramanımız, elini kolunu sallayan bu katille bizzat hesaplaşmayı düşünmektedir. Onu öldürür. Hukuki süreç işlemeye başlar. Kahramanımızı jüri suçlu bulmamaktadır. Halk da suçlu bulmamaktadır… Het Vonnis – The Verdict filmi izlenmeye değer filmlerden…