‘Çocuklarımızı zamana karşı nasıl korumalıyız?’ üzerinde durulması gereken çok önemli bir soru. Peki bu sorudan çıkarmamız gereken anlamlar neler? Hepimizin dert yandığı bir konu var, çağımızın hem en büyük kolaylığı hem de çocuklarımızın en büyük düşmanı olan; internet. İnternetin faydalarını yazmayacağım buraya çünkü az ya da çok herkesin hayatında olumlu, faydalı birçok etkisi mevcut tabi ki bunu reddedemeyiz, özellikle teknoloji çağında asla geri plana itilemeyecek bir ihtiyaç bizim için..
Fakat özellikle üzerinde durulması gereken konu internetin zararlarının ya da olumsuz etkilerinin neler olduğudur. Konuyu çocuklar üzerinden ele aldığımız zaman internetin hayatımıza girmesi ile birlikte artık sokaklarda, parklarda, bahçelerde oyun çocuğu görememek çok büyük bir kayıp ne yazık ki.. Akıllı telefon, tablet gibi teknolojik aletlerin hayatımıza girmesiyle birlikte artık birer çocuk değil birer robot yetiştirir vaziyete geldik. Bir çocuğun önce kendine sonra topluma faydalı birey haline gelmesi, onun nitelikli ve kaliteli zaman geçirmesi ile sağlanabilir. Çocuklar gezip oynamalı, düşüp dizini acıtmalı, arkadaşlar edinip hayata mutlu ve neşeli başlangıçlar yapmalıdır.
Çocukların ihtiyacı olan şey tablet, telefon, internet değil; sevgi, ilgi ve kaliteli bir çocukluk dönemi geçirmektir. İnternete, telefona bağımlı, mutsuz çocuklar yetiştirmek, onları kendi hallerine bırakmak yerine, zamanlarını verimli kullanmaları adına onlara yardımcı olmamız, onları iyiliğe doğru yönlendirmemiz gerekir. Unutmamalıyız ki kendini değerli hisseden her çocuk mutludur ve mutlu çocuklar, mutlu yarınlar getirir..
